| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | bustle about f. | koşuşturmak | ||
|
Students bustled about all through the night. Öğrenciler neredeyse bütün gece boyunca koşuşturdu. More Sentences |
||||
| Genel | bustle about f. | koşturmak | ||
|
Students bustled about all night. Öğrenciler neredeyse bütün gece koşturdu. More Sentences |
||||
| Genel | bustle about f. | çırpınmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | bustle about some place f. | bir yere koşturmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing something f. | koştur koştur bir şey yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing something f. | koştura koştura bir şey yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing something f. | koşturup bir şey yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing something f. | gayretle bir şey yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing something f. | bir şey yapmaya koşturmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing f. | koştur koştur yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing f. | koştura koştura yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing f. | koşturup yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing f. | gayretle yapmak |
| Öbek Fiiller | bustle about doing f. | yapmaya koşturmak |
